1905’te öne sürdüğü üç ayrı teorisiyle bilim dünyasını altüst eden, bilinmezlerle dolu evreni çözme
Kuantum teorisi tartışmalarında meslektaşı Niels Bohr, atomaltı parçacıklarının düzenli hareket etmediğinde ısrar ettiğinde, Einstein, ‘Tanrı zar atmaz’ diyerek evrende olağanüstü bir düzen olduğuna inandığını belirtmek istemişti. Yoksa o, bugünlerde ortaya çıkan ‘
Yıl 1932. Ünlü psikanalist Sigmund Freud’a ABD’den gönderilen bir mektupta kısa bir soru vardır: “Sevgili Sigmund, insanlardaki özellikle aydın dediğimiz eğitimli kesimde bile var olan bu kin, nefret, bu yok etme dürtüsünün kaynağı nedir?” Yanıt ise daha da kötümserdir: “Üstadım, insanda iki temel dürtü vardır. Biri sevmeye, üretmeye yönelik, diğeri ise saldırgan dürtüler. Yani aşk ve nefret şeklinde özetleyebiliriz. Bunlar sizin de çok iyi bildiğiniz çekme-itme kutupları gibi düşünülebilir. Her ikisi de insanda var oluşundan beri vardır ve birini bile kaldırmayı düşünmek beyhude bir çaba olacaktır…’’ Devamı....

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder